Fark Yaratan Ebeveynlik: Malala’nın Babası Anlatıyor…

Çocuklar için Ashoka Program Direktörü Melda Akbaş Malala’nın babası ile biraraya geldi ve “ebeveyn olmak” hakkında keyifli bir sohbet gerçekleştirdi.

Fark Yaratan Ebeveynlik: Malala’nın Babası Anlatıyor…
Çocuklar için Ashoka Program Direktörü Melda Akbaş Malala’nın babası ile bir araya geldi ve “ebeveyn olmak” hakkında keyifli bir sohbet gerçekleştirdi. 1–3 Nisan’da Lego Idea Konferansı 2019 için Lego House Billund’daydım, konferansın kapanış konuşmasını yapmak için Ziauddin Yousafzai de (Malala Fund’ın Kurucusu ve Malala Yousafzai’nin babası) konferanstaydı ve kendisiyle ‘ebeveyn olmak’ üzerine kısaca sohbet etme şansımız oldu, keyifli okumalar. M: Konuşmanızda ebeveyn olarak tutumunuzdan bahsederken; en iyi ebeveyn ben değilim ama her gün en iyi olmaya çalışıyorum demiştiniz… Kısaca söyler misiniz, sizin için ebeveynlik nedir? Z: Az önce konferansın konuşmacılarından biri ‘kendine özgü olmak’tan söz ediyordu, dürüst olmak gerekirse, benim ebeveynliğim de kendine özgü… Ebeveynlik bir sorumluluktur ama eğlenceli bir sorumluluk. Ebeveyn olarak gerçekten büyük bir neşe ve mutluluk hissediyorum. Aynı zamanda benim ebeveynlerim de beni büyütmekten keyif aldılar. Benim için ebeveynlik özel ve kendine özgü bir şey çünkü çok ataerkil bir ailede büyüdüm, beş kız kardeşim ve bir ağabeyim var. İki farklı tür ebeveynlik gördük; biz farklı, kız kardeşlerim farklı bir şekilde muamele gördü. Üzerine düşülen bizdik, oğlandık ve kız kardeşlerim daha çok ihmal edilirdi, ayrımcılığa uğrardı ve dikkat edilmezdi çünkü onlar kız çocuğuydu. Bu dönüşüm, yani ataerkil bir ailenin bir parçası iken eşitlikçi bir aile yaratmak benim için gerçek bir yolculuktu. Ebeveynlik bir yolculuktur ve asla tamamlanmaz. Bu bir yolculuk ve her zaman sürer, devam edersiniz, zevk alırsınız, inişler ve çıkışlar olur, dalgalanmalar vardır, zayıf anlarınız olduğu gibi harika anlarınız vardır, ama çok keyiflidir. Her gün bir ebeveyn olarak kendime asla muhteşem bir baba demeyeceğim. Ama şahsen, ben, her gün iyi bir baba olmak için çaba sarf ettiğime inanıyorum. M: Belki Türkiye’de yaşayan ebeveynler için bir iki ipucu vermek istersiniz… Z: Üç şeyden bahsedebilirim; 1-Çocuklarımıza inanmalıyız. Bu en önemli şey ve evrenseldir. Çocuğunuza inanan ilk kişi siz olmalısınız. Çünkü eğer siz onlara inanmıyorsanız, başkaları da onlara inanmayacaktır. Ama onlara inanırsanız, kendilerine inanacaklardır. Onları fark edin; çünkü çocuklar, erken çocukluklarında da ergenliklerinde de çok fazla kafa karışıklığına sahipler, dış görünüşlerinden, eksikliklerinden dolayı kendilerini yetersiz hissedebilirler. Örneğin ben konuşurken kekeleme problemi yaşıyordum. Ama babam harika bir babaydı ve bu zayıflığımı güce çevirdi. Bir kekemeden beni iyi bir konuşmacı yaptı. İşte böyle ebeveynler size inanıyor, sizi dönüştürüyor, değiştiriyor ve güçlendiriyor. 2- Çocuklarımızı küçük çabalar için teşvik etmeliyiz. Yeni bir şey söylerlerse, yeni bir şey yaparlarsa, okuldan küçük bir başarı sağlarlarsa, onları takdir etmeliyiz. Onları takdir etme konusunda cömert olmalıyız. Takdir ediyormuş gibi davranmamalı, gerçekten içten olmalıyız. Bu çok önemli. Ben oğullarıma ve kızıma bu şekilde davrandım. 3- Bugün buradayız, Lego Konferansı’nda ebeveynlik hakkında konuşuyoruz ve çocuklarımızın oyun yoluyla daha yaratıcı olmalarını, kendi potansiyellerini açığa çıkartmalarını istiyoruz. Bu bir eksiktir diyemem ama çok fazla dikkat edilmeyen, önemsenmeyen bir şey var ve bu çok önemli; değerlerimiz. Yarın çocuklarımız dünün çocuklarından daha yaratıcı ve daha akıllı olacaklar. Şimdi aya gittik, onlar ise bilgileri ve zekâları sayesinde Mars’ta yeni bir hayat kurabilirler. Orada birlikte yaşayabilecekler mi yoksa orada savaşacaklar mı? Ben Swat’ta (Swat Vadisi, Pakistan’da bir ilçe) yaşayan bir aile olarak ne yapabilirim, elimde çok fazla kaynağım yoktu, orta sınıf yoksul bir ailem vardı, ama değerler bakımından çok zengindim. Çocuklarıma empatiyi, sevgiyi ve saygıyı öğretebilirim. İşte bu çok çok önemli. Bu noktayı lütfen kaçırmayın. ----- Malala Yousafzai okuldan eve dönerken maskeli ve silahlı bir kişi tarafından kafası, boynu ve omzundan giren tek bir kurşunla vuruldu. 15 yaşındaydı. Tedavisinin tamamlanması bir seneden fazla sürdü. Taliban’ın Malala’yı öldürme teşebbüsü dünya çapında kınandı ve Pakistan’ın her yerinde protesto edildi. Sonra ne mi oldu? Malala ve babası Ziauddin Yousafzai sosyal, ekonomik, hukuki ve politik sebeplerden dolayı eğitim alamayan milyonlarca kız çocuğunun haklarının küresel savunucusu oldu. Malala ve Ziauddin Yousafzai hakkında daha fazla bilgi için Netflix’te yayınlanan He named me Malala belgeselini izleyebilirsiniz. Fark Yaratan Ebevenlik projesini ile daha fazla bilgi için Instagram hesabımızı takip edebilirsiniz.

0 Comments

Benzer içerikler


Sohbet