Ekibimizden Çağla Gayretli, dünyada kadın hakları alanında çalışan sosyal girişimlerden farklı örnekleri derledi. Sosyal girişimler dezavantajlı konumda olan kadınların güçlendirilmesi için eğitime erişim, istihdam yaratma, ekonomik hayata katılım, beceri geliştirme, ucuz çocuk bakımı, insan kaçakçılığını önleme, toplumsal cinsiyet normlarıyla savaşma, finans sektörüne erişim, terapi ve sağlık gibi çeşitli alanlarda katkı sağlamakta. Sosyal girişimcilik, patriyarka ile savaşta çok önemli bir yere sahip. Çünkü dünyada zaten varolan gelir dağılımı eşitsizliğinin kadınlara daha da adil olmadığını biliyoruz. Kadınlar için olan sosyal girişimler kar etmektense kadınların konumlarını güçlendirmeyi önemsedikleri için eşitsizliğe karşı savaşta önemli role sahipler. Dünyadan örneklere baktığımızda kadınlar için olan sosyal girişimlerin %71’inin beceri geliştirme üzerine olduğunu görüyoruz. Örneğin The Fashion Training and Manufacture Unit İngiltere’de hapiste olan ve hapisten yeni çıkmış kadın mahkumlara tekstil sektöründe işgücüne katılımlarını sağlamak amacıyla eğitim ve istihdam sağlamakta. Londra’daki tekstil fabrikalarında her yıl kalifiye işçi açığı bulunurken bu proje sayesinde hem bu açık kapanmış hem de eski mahkumların tekrar suç işleme oranları düşmüş. Hapisten yeni çıkmış kadın mahkumların işgücüne katılımı ve gelir elde edebilmeleri onları tekrar hapishaneye girmekten alıkoymuş gibi görünüyor.  Mann Deshi Bank Hindistan’ın kırsaldaki kadınlar için olan ve kırsaldaki kadınlar tarafından yönetilen ilk finansal kuruluşu. Böyle bir banka ihtiyacının doğuş sebebi ise Hindistan’ın kırsal kesimlerinde yaşayan kadınların birikimlerini yatırmak için bankalara başvurduğunda reddedilmeleri. Henüz 1997’de kurularak bugün 26,000’inin üzerinde kadın girişimciyi destekliyorlar. Bankaya kredi çekmek için gelen girişimleri Mann Deshi Foundation tarafından verilen yatırım ve girişimcilik eğitimlerine yönlendirip destek sağlıyorlar. Bu eğitimleri tamamlayıp mezun olanlara ise kendi işlerini kurabilmek için bankadan kredi sağlanıyor. Ekonomik olarak erkeklere kıyasla oldukça dezavantajlı konumda olan Pakistan’daki kadınlar için de destek sağladıklarını belirtmeden geçmeyelim. The Marylebone Project İngiltere’deki evsiz kadınlara kalacak yer, eğitime erişim imkanı, duygusal destek ve çeşitli etkinlikler sağlıyor. Projenin temel amacı evsiz kadınlara ekonomik bağımsızlıklarını kazanmaları ve evsizlikten kurtulmaları sürecinde destek olmak. Bunun için de bu projeye bağlı gıda ve el sanatları alanlarındaki birkaç farklı sosyal girişim bu bireylere iş gücüne katılım imkanı sunuyor. Sparkles Nursery Caia Park çocuk sahibi olan kadınların ekonomik bağımsızlıklarını kazanmalarının önündeki en büyük bariyer olan çocuk bakımının pahalı olması sorununa çözüm getiriyor. Sparkles Nursery çocuk bakımını anneler açısından karşılanabilir bir ücrete getirmeyi amaçlıyor. Bu girişimde çalışan yani çocuk bakımı sağlamaya başlayan herkes o bölgenin kadınları ve bu girişim sayesinde bir kariyer edinmiş oluyorlar. Buksh Foundation Operating 2009 Pakistan’da kuruldu. Bu girişim mikrofinans kuruluşu olarak enerji projelerini ülkenin yoksul ve kırsal alanlarına getirmeyi amaçlıyor. Bugüne kadar 135’ten fazla kadına enerji alanında girişimci olmaları üzerine eğitim sağlayıp 7000’den fazla evi güneş enerjisi ile tanıştırdılar.  Modern anlamdaki ilk sosyal girişim olarak kabul edilen Grameen Bank Bangledeş’te kırsalda yaşayan kadınlara mikrokredi imkanı sağlıyor. Kendi deyimleriyle “yoksulun da yoksulu olan kadınlar için” kurulan Grameen teminatsız kredi veriyor. Bu kredileri gelir eşitsizliğiyle savaşmada silah olarak kullanıyorlar çünkü bunca zamandır yoksullar ekonomik kaynaklarının yetersizliği sebebiyle bankalardan kredi alamadı.   - Bu örnekler bize sosyal girişimciliğin cinsiyet temelli eşitsizlik ve ayrımcılık ile olan savaşta oynadıkları rolün önemini ve kurulan ilk sosyal girişimin dahi kadınlarla başladığını gösteriyor. Türkiye’nin de dünyadan bu örneklerde ilham alacağı birkaç alan olabilir. Örneğin, çocuk bakımını kadınların bütçelerine uygun hale getirebilen, bu alanda kadınlara eğitim sağlayıp istihdam yaratabilen girişimler ya da evsiz ve hapisten yeni çıkmış kadınların ekonomik bağımsızlıklarını kazanma süreçlerine destek olacak girişimler çok faydalı olabilir. Son olarak, sürdürebilir enerji projelerini Türkiye’deki kırsaldaki kadınlarla da tanıştırıp enerji alanında girişimci olmalarına eğitim ve destek sağlayan girişimler, çevreci hareketlerle henüz çok da tanışıklığı olmayan Türkiye için çok güzel olabilir.