Ashoka Neden Çocuk ve Eğitim Alanında Çalışıyor?

Çünkü… ‘her çocuk kendi özel yeteneğiyle bu dünyaya gelir.’ ‘her çocuk empati kurabilir ve şefkat gösterebilir,’ ‘her çocuğun içinde açılmayı bekleyen bir yaratıcılık hazinesi vardır.’ Her Çocuk Fark Yaratabilir

Ashoka Neden Çocuk ve Eğitim Alanında Çalışıyor?
Dünyanın ilk ve en geniş sosyal girişimcilik platformu olan Ashoka sistemleri dönüştürme potansiyeline sahip sosyal girişimcileri bir araya getiren ve destekleyen küresel bir sivil toplum kuruluşu. 39 yıldır, acil toplumsal sorunlara etkin ve kalıcı çözümler getiren sosyal girişimcileri tespit ediyor, onları küresel bir destek ağında buluşturarak potansiyellerini gerçekleştirmelerini ve çözümlerini yaygınlaştırmalarını sağlıyor. Bugün 93 ülkeden 3 bin 500’ün üzerinde Ashoka Fellow’u insan hakları, kalkınma, çevre, sağlık, eğitim, gençlik ve vatandaş katılımı gibi çeşitli alanlarda fark yaratıyor, sistemlerin dönüşmesini sağlıyor. Çocuklar İçin Ashoka Ashoka’nın küresel alanda çocuk, gençlik ve eğitim alanındaki çalışmalarının başlangıcı 1990’ların sonunda çağımızın toplumsal sorunlarına sadece yetişkinlerin bulduğu çözümlerin yeterli olamayacağını fark etmesine dayanıyor. O dönemden bu yana çocukların ve gençlerin toplumsal sorunlara ilişkin sorumluluk alan, yenilikçi çözümler üreten, çevresine pozitif katkı sağlayan ve toplum yararı için çaba gösteren bireyler olmalarının önemini vurguluyor, alandaki çalışmalarını buradan hareketle yönlendiriyor. Ashoka ağındaki sosyal girişimciler ile yapılan yüzlerce görüşme de bize, bu sistemsel dönüşümü başlatan sosyal girişimcilerin yetişkinlikte birdenbire ve kendiliğinden fark yaratan bireylere dönüşmediklerini; bu tohumların çocukluk ve gençlik döneminde atıldığını gösteriyor. Çocukların ve genç insanların değişimi başlatma potansiyelini dikkate alarak empati, yaratıcı problem çözme, ekip çalışması ve liderlik becerilerini fark yaratan beceriler olarak adlandırıyor. Bu beceriler son yıllarda sadece Ashoka’nın değil uluslararası örgütlerin de gündeminde geniş bir yer tutuyor. Dünya Ekonomik Forumu 2020 yılı itibarıyla eğitimde problem çözme, eleştirel düşünme, yaratıcılık, işbirliği, duygusal zekâ ve sorumluluk-karar alma becerilerinin yer bulması gerektiğini vurguluyor[1]; OECD Education 2030 programında sosyal ve duygusal becerilere yer veriyor.[2] Milli Eğitim Bakanlığı 2023 Eğitim Vizyonu belgesinde de akıl ve kalp bütünlüğü sağlayan bir eğitimin öneminden; eğitimi öğrenci, öğretmen, okul ve ebeveynin içinde yer aldığı bir ekosistem olarak gören bütüncül bir yaklaşım sergileme ihtiyacından ve eğitimin evrensel insanlık değerleriyle harmanlanmasından söz ediliyor. Ayrıca edinilen bilgilerin çağın ve geleceğin becerileriyle desteklenerek insanlık yararı için kullanımına da vurgu yapılıyor.[3] Ashoka için fark yaratma; empati sahibi olmayı, duygularının farkında olmayı, meraklı ve açık fikirli olmayı, cesur ve esnek olmayı, düşünceli ve etik davranmayı, sosyal dönüşüme katkı yapmayı içeriyor. Fark yaratan bireyler de pozitif değişim yaratma/yaratabilme gücüne inanan ve bu gücü dünyayı daha iyi bir hale getirmek için kullanan kişiler. Her çocuk fark yaratabilir… ‘çünkü her çocuk biriciktir, her çocuk değişebilir, değiştirebilir’ 21. yüzyılın karmaşık, girift ve inatçı sosyal-çevresel sorunlarını tek bir kişi, kurum veya sektörün çözmesi mümkün değil.[4] Bu sorunların çözümü yolunda çocukların potansiyellerini açığa çıkarmaları için desteklenmesi ve ‘daha iyi bir dünyaya’ katkı sunma motivasyonunun yaratılması atılacak önemli adımlardan biri. Çünkü fark yaratma dikkat etmeyi, dünyayı anlamaya çalışmayı, hareketlerimizin sorumluluğunu almayı ve gerektiğinde liderlik etmeyi kapsıyor. Bu beceriler çocukların, gençlerin ve hepimizin uyum ve barış içinde birlikte, mutlu bir yaşam sürmesi için de gerekli. Ashoka Türkiye 2016 yılından bu yana çocukların fark yaratan bireyler olmaları için bulundukları ev, okul gibi ortamlarda ve geniş çevrelerinin desteğiyle fark yaratan becerileri edinmeleri için çalışıyor. Çocukların yaşamlarında bu becerileri bütüncül olarak deneyimleyebilmesi için öğretmenleri, ebeveynleri, sivil toplum kuruluşlarını ve sivil toplum liderlerini bu değişimin elçileri olarak görüyor ve bu hedef gruplara yönelik çalışmalar yürütüyor. Çocuklar için Ashoka Programı kapsamında, bu becerilerin hem birey hem de toplum için en az akademik beceriler kadar önemli olduğu bilincinin oluşturulması ve bu becerileri destekleyen yaklaşımların yaygınlaşması için projeler yürütüyor. Üç yıldır Sabancı Vakfı ortaklığında, Turkish Philanthropy Funds ve Ashoka Support Network üyesi Aslı Atay desteğiyle, Fark Yaratan Sınıflar ve Fark Yaratan Ebeveynlik projeleri öğretmenler, eğitimciler ve ebeveynlerle buluşuyor. Çocuklar için Ashoka Programı’nda ilk durak sınıflar ve öğretmenler Bir çocuğun günde ortalama 7 saatten yılda yaklaşık 1.200 saatini okulda geçirdiğini varsayarsak bir öğretmenin çocuk üzerinde etkisinin ne denli yüksek olduğunu kavramak mümkün. 2017 yılında tohumları atılan Fark Yaratan Sınıflar projesinin temel dayanaklarından biri işte bu. Proje çerçevesinde çocukların fark yaratan becerileri edinmeleri ve yaşama geçirmeleri için okul öncesi ve ilkokul öğretmenlerini yenilikçi ve güçlendirici uygulamalarla buluşturuyoruz. Fark Yaratan Sınıflar online platformunda fark yaratan becerileri destekleyen uygulama örneklerini yaygınlaştırıyor, çeşitli buluşmalarda (yüz yüze eğitim ve seminerler, sohbetler, online buluşmalar vb.) öğretmenler ile fark yaratan becerileri kendilerinde ve çocuklarda desteklemeleri için ilişkimizi derinleştiriyoruz. İki yıldır süren izleme değerlendirme çalışmamızın sonuçları gösteriyor ki öğretmenler Fark Yaratan Sınıflar projesiyle fark yaratan becerilerin kapsamını ve önemini daha iyi anlıyor, becerileri sınıflara taşımak konusunda cesaretleniyor. Fark Yaratan Sınıflar anketine katılan öğretmenlerin yüzde 91’i sitenin onları bu becerilerle ilgili daha fazla bilgi edinmeye teşvik ettiğini söylerken, yüzde 82’si sınıfında somut bir çalışma ya da proje yapmaya yönlendirdiğini ifade ediyor. Online platformun en beğenilen yönleri arasında yenilikçi olması ve sosyal ve duygusal gelişime öncelik vermesi; paylaşılan uygulamaların çeşitliliği ve kalitesi, uygulanabilir ve ilham verici olmaları öne çıkıyor. Ashoka Türkiye bu alanda yaptığı tüm çalışmaları çocuk ve eğitim alanındaki öncü sivil toplum kuruluşlarıyla diyalog ve işbirliği içinde yürütüyor; çocuk ve eğitim alanında sistem dönüşümünün yaratılmasının ancak ortak çaba ve kolektif etkiyle mümkün olacağına inanıyor. 2018 yılında gerçekleştirilen ve alandaki pek çok kurumla işbirliği içinde yürütülen Öğrenme için Duygulara Yer Açmak buluşmaları bu yaklaşımın örneklerinden biri. Fark Yaratan Ebeveynlik: Çocuklar için Fark Yaratan Beceriler Fark Yaratan Sınıflar projesinin gerek ihtiyaç belirleme sürecinde gerekse sahada uygulama örneklerinin çekimlerinde öğretmenler kritik bir başka hedef kitleyle çalışma ihtiyacını önümüze koydu: Ebeveynler! İster İstanbul’da bir özel okuldan olsun, ister kırsalda bir köy okulundan, görüştüğümüz öğretmenler ebeveynlerin ortak bir kaygısını dile getirdi: “Bu gibi çalışmalar vakit kaybı, çocuklar derslerinden geri kalıyor.” Oysa 2011 yılında yapılan bir araştırma empati, duygu yönetimi, yaratıcı problem çözme gibi sosyal duygusal becerilerinin desteklendiği bir okul ortamında çocukların akademik başarılarında da en az yüzde 11 oranında bir artış olduğunu gösteriyor.[5] Üstelik bu becerilerin sadece akademik başarıyı artırmadığı, aynı zamanda bu becerilerin yaşama geçtiği eğitim ortamlarında çocukların duygusal düzensizliklerinin ve problemli davranışlarının azaldığı ve pozitif tutum geliştirme konusunda ilerleme gösterdiği de tespit edilmiş. Her ebeveyn çocuğunun başarılı ve mutlu olmasını ister. Çeşitli coğrafi bölgelerden ve sosyal sınıflardan ebeveyn gruplarıyla yaptığımız sohbetlerde de gördük ki çocuklarının iyi ilişkiler geliştirmesini ve sorumluluk sahibi bireyler olmasını önemsiyorlar; diğer ebeveynlerle deneyim paylaşımına değer veriyorlar; çocuklarıyla uygulayabilecekleri pratik önerilere, kullanabilecekleri materyal önerilerine ihtiyaç duyuyorlar. Ayrıca, çocuklar kadar ebeveynlerin de fark yaratan becerilerle desteklenmeye ihtiyacı olabiliyor. Çocuklarının güçlü, duygularının farkında, ayakları yere basan, kendi yaşamlarını keyifle sürdürebilen bireyler olması tüm ebeveynlerin ortak çabası ile mümkün. Bununla birlikte dünya hızla değişiyor. Bugünün çocukları çok farklı bir dünyada büyüyorlar. Geleceğin en geçerli mesleklerinin çoğundan bugün haberdar bile değiliz. Çocukların bu dünyada yeni bilgi ve becerilere ihtiyacı var. Bu hızlı değişim içinde ebeveyn olmak da bazen çok zorlayıcı ve aynı ölçüde kritik! Çağımızda, çocuklarının fark yaratabilmeleri için onları desteklemek, ebeveynlerin atabileceği önemli adımlar arasında. Bu bakış açısıyla 2018 yılında başladığımız Fark Yaratan Ebeveynlik projesinde ebeveynlere çocukların fark yaratan becerilerini desteklemeleri için sosyal medya üzerinden pratik öneriler sunuyoruz, bu becerilerin toplumsal yaşamla bağını kurmak için mekan ve çocuk, dijital medya, seks pozitif ebeveynlik, sosyal duygusal öğrenme gibi konular ile fark yaratan becerilerin ilişkine değinen canlı yayınlar gerçekleştiriyoruz. Ebeveyn olarak çocukla kurduğumuz ilişkide; çocuk adına değil çocukla beraber attığımız her adım, rehberlik ederek problemleri çözmesine sağladığımız her katkı, duygularını tanımaları için onlarla yaptığımız her sohbet, etrafımızdaki sorunlara anlama duygusuyla bakarak sorduğumuz her soru, rekabet yerine işbirliğini teşvik eden her çabamız çocuklarda bu becerilerin desteklenmesine katkı sağlıyor. Bizce çocukların çevresindeki tüm yetişkinler ebeveyn ve öğretmenlerle benzer sorumluluk taşıyor, bu nedenle çalışmalarımız yalnızca anne-babalara ve öğretmenlere değil çocukların çevresinde ve çocukların bakımından sorumlu tüm yetişkinler için. İş yaşamında aldığımız bir karardan küresel sorunlara kadar her şey çocukları etkiliyor. Çocuklar için daha iyi bir dünya sunmak ancak ortak çabamızla mümkün. Dileğimiz tüm yetişkinlerin gerek çocukların bireysel gelişimleri için gerekse daha yaşanabilir bir dünyaya katkı sunma cesaretlerinin desteklenmesi için bu sorumluluğu paylaşması ve yaygınlaştırması. Çünkü… ‘her çocuk kendi özel yeteneğiyle bu dünyaya gelir.’ ‘her çocuk empati kurabilir ve şefkat gösterebilir,’ ‘her çocuğun içinde açılmayı bekleyen bir yaratıcılık hazinesi vardır.’ Her Çocuk Fark Yaratabilir ------ Işık Tüzün’e katkılarından dolayı teşekkür ederiz. ------ Kaynaklar: [1]Dünya Ekonomik Forumu, What are the 21st century skills every student needs? https://www.weforum.org/agenda/2016/03/21st-century-skills-future-jobs-students/ [2]Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD), Eğitim 2030 Görüş Belgesi, Nisan 2018 http://www.oecd.org/education/2030/E2030%20Position%20Paper%20(05.04.2018).pdf [3]Milli Eğitim Bakanlığı, 2023 Eğitim Vizyonu http://2023vizyonu.meb.gov.tr/doc/2023_EGITIM_VIZYONU.pdf [4]Zeynep Meydanoğlu, ‘Hangi alanlar değişimin lokomotifi olacak?’, Platin Online, Şubat 2019, https://www.platinonline.com/girisimcilik/hangi-alanlar-degisimin-lokomotifi-olacak-952972?fbclid=IwAR1LqyrsF4Axt9K56ZFnt-XDw5bA0jAYlmjfCrPKxVwiodITit_kwvDjnUA [5]Durlak, J. A., Weissberg, R.P., Dymnicki, A.A., Taylor, R. D. & Schellinger, K.B. (2011). The Impact of enhancing students’ social and emotional learning: A meta-analysis of school-based universal intervations. Child Development, 82 (1), 405–432.

0 Comments

Benzer içerikler


Sohbet