Aslen İzmirli olup 6 yıldır Mersin'de yaşıyorum. Yaşam beni önce sürdürülebilir tarım yapmaya itti. Tarım yaparken toprağın bağırsaklarımıza benzediğini ve onu onaramazsak Dünya'yı iyileştiremeyeceğimizi keşfedince sağlıklı üretim yaparken toprağı da iyileştirmeye yöneldim. Toprağım iyileştikçe bitkilerimde güçlendi ve dışarıdan girdiyse ihtiyaç duymamaya başladılar. Sadece benim toprağımın iyileşmesi yetmezdi, bu olabildiğince yaygınlaşmalıydı. Önce Buğday Derneğine Ardından ETO (Ekolojik Yaşam Der.) ya üye oldum. Fakat yerele ulaşamazsanız, yerel üreticiyi, tüketiciyi ve karşı takım zirai ilaç satıcılarını ikna edemezseniz ne onarıcı tarım bilinci nede ekolojik tarım yaygınlaşamaz. Bunun için Mersinli bir üreticiyi ikna ettim ve birlikte yürümeye başladık. Mehmet Çukurova'da mülteci nüfusunun en yoğun yaşadığı Tarsus ilçesinde yaşıyor. Onun sayesinde Göçmenler'i yakından tanıma fırsatı buldum. Birbirimizi anlamaya başladığımızda artık birlikte üretiyor birlikte dönüşüyorduk. Öğretirken öğrendik. Aynı zamanda Toros Dağları eteklerinde bulunan Darısekisi Köy'ündede aynı üretim metotları ile üretim yaptığım için. Yörük insanını ve kültürünü de tanıma fırsatı buldum. Biri 0 diğeri 1200 rakımda iki farklı coğrafya iki farklı kültür ama tek amaç. Çalışmalarımız orada da sonuç verince köylülerden gönüllü üreticiler gelmeye başladı çünkü var olan tarım sistemi ekonomilerini perişan etmişti. İtibarları elinden alınmış tüccara köle olmuş bu insanlar Deli diye baktıkları kadına şimdi umutla bakıyor olmaları bende sosyal bir algı oluşturdu. Artık anlattıklarımı dinleyen ve uygulayan insanların bu işi sürdürülebilmeleri için ekonomik olarak güçlenmeleri gerekiyordu. Bu artık tek bir sorunla ifade edilemeyeceği gibi tek bir amaca hizmet eden birkaç hedef çizmem gerektiğini düşündüğüm sırada imdadıma Mersin'e gönlünü vermiş kadınlar yetişti. Şimdilik küçücük bir kadın kooperatifimiz ve minik bir pazarımız var. YEREL, TEMİZ VE ADİL üretim felsefeli Taze sebze ve meyvelerimiz, kendi küçük kapasiteli işlenmiş ikincil ürünlerimiz var ama, amacımız sürdürülebilir bir Dünya bırakmaksa yarınlara, bu insanları çoğaltmalı ve güçlendirmeliyiz. Şu günlerde atıl durumda bulunan köy okulumuza bir sponsor bulabilirsek tamir ettirip Eğitim, üretim ve yaşam alanı olarak kullanabileceğimiz bir yerimiz olacak böylece kendilerine destek olmamız için sırada bekleyen yüzlerce kadın üreticiye ve göçmen kardeşlerimize destek olurken onları eğitip, ekolojik dönüşümlerini gerçekleştirebileceğiz. En önemlisi benden en çok istedikleri "İTİBARLARININ İADE EDİLMESİ"